28 Mart 2013 Perşembe

BAKARA 2/156 (inna lillah)

اِنَّا لِلَهِ وَاِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونْ٠
(Ayetin sadece dua kısmı)

“Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz”


innâ: muhakkak ki biz, hiç şüphesiz biz

lillâhi (li allâhi): Allah için, Allah'a ait

ve: ve
innâ: muhakkak ki biz

ileyhi: ona
râciûne: dönecek olanlar


   Ölüm haberi sizi yakaladığı ilk andaki sabır cümlesidir. Ağlarken yakarma, fazlasıyla sızlanıp, dövünmekten ve bünyenizi saran isyandan sıyrılarak Allah'a sığınıp, sabretmektir. çünkü her şeyin nihai sonucu ona ermektedir.

   İ'lem eyyühe'l-aziz! Mer'ayı tecavüz eden koyun sürüsünü çevirtmek için çobanın attığı taşlara musâb olan bir koyun, lisan-ı haliyle, "Biz çobanın emri altındayız. O bizden daha ziyade faydamızı düşünür. Madem onun rızası yoktur, dönelim" diye kendisi döner, sürü de döner.

   Ey nefis! Sen o koyundan fazla âsi ve dâll değilsin. Kaderden sana atılan bir musibet taşına mâruz kaldığın zaman, اِنَّا لِلَهِ وَاِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونْ söyle ve merci-i hakikîye dön, imana gel, mükedder olma. O seni senden daha ziyade düşünür. 
Mesnevi-i Nuriye | Habbe | 102

1 yorum: