10 Mayıs 2013 Cuma

İbrahim 14/38


رَبَّنَا إِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْفِي وَمَا نُعْلِنُ وَمَا يَخْفَى عَلَى اللّهِ مِن شَيْءٍ فَي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاء
Rabbenâ inneke ta’lemu mâ nuhfî ve mâ nu’lin(nu’linu), ve mâ yahfâ alallâhi min şey’infil ardı ve lâ fis semâ(semâi).

1.rabbe-nâ: Rabbimiz
2.inne-ke: muhakkak sen
3.ta'lemu: bilirsin
4.mâ nuhfî: gizlediğimiz şeyleri
5.ve mâ nu'linu: ve açıkladığımız (aleni olan) şeyler
6.ve mâ yahfâ: ve gizli değildir (olmaz)
7.alâllâhi (alâ allahi): Allah'a
8.min şey'in: bir şey
9.fî el ardı: yeryüzünde
10.ve lâ: ve değildir
11.fî es semâi: semada
"Ey bizim Rabbimiz! Biz ister gizleyelim, ister açığa vuralım, yaptığımız her şeyi bilirsin. Zaten göklerde ve yerde Allah’a gizli kalan hiçbir şey yoktur."
Suat Yıldırım Meali

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder