7 Temmuz 2014 Pazartesi

Oruç ve Nefis Terbiyesi

Dördüncü Nükte: 
   Ramazan-ı Şerifteki oruç, nefsin terbiyesine baktığı cihetindeki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telakki eder. Hattâ mevhum bir rububiyet ve keyfemayeşa (kendisini terbiye eden ve ihtiyaçlarını karşılayan bir yaratıcının varlığını inkar etme ve keyfine göre) hareketi, fıtrî olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmiş ise; bütün bütün gasıbane (gasp edercesine), hırsızcasına nimet-i İlahiyeyi hayvan gibi yutar.
   İşte Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki: Kendisi mâlik (mülk sahibi) değil, memluktür (kuldur); hür değil, abddir (kul, köle). Emir olunmazsa en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rububiyeti kırılır, ubudiyeti (kulluğu) takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer.

Mektubat - 400 29. Mektup

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder